باب: استقبال
الرجل صاحبه
أو غيره في
صلاته وهو
يصلي.
102. Namaz Kılanın Namaz Kılan Başka Birine Doğru Yönelmesi
-وكره عثمان
أن يستقبل
الرجل وهو
يصلي. وإنما هذا
إذا اشتغل به،
فأما إذا لم
يشتغل، فقد
قال زيد بن
ثابت: ما
باليت، إن
الرجل لا يقطع
صلاة الرجل.
Osman (r.a.) namaz kılan adamın karşısına geçilmesini mekruh
görürdü. Namaz kılanı meşgul ederse onun karşısına geçmek mekruhtur. Meşgul
etmediği durumlara ilişkin Zeyd İbn Sabit şöyle demiştir. "Namaz kılan
birinin karşısına geçilmiş geçilmemiş aldırmam. Çünkü namaz kılan bir erkeğin
önünde bir başka erkeğin bulunması onun namazını bozmaz."
حدثنا
إسماعيل بن
خليل: حدثنا
علي بن مسهر،
عن الأعمش، عن
مسلم، يعني
ابن صبيح، عن
مسروق، عن
عائشة: أنه
ذكر عندها ما
يقطع الصلاة،
فقالوا:
يقطعها الكلب
والحمار
والمرأة،
قالت: لقد
جعلتمونا
كلابا، لقد
رأيت النبي
عليه السلام
يصلي، وإني
لبينه وبين
القبلة، وأنا
مضطجعة على
السرير، فتكون
لي الحاجة،
فأكره أن
أستقبله،
فأنسل إنسلالا.وعن
الأعمش، عن
إبراهيم، عن
الأسود، عن
عائشة: نحوه.
[-511-] Aişe (r.anha)'dan şöyle nakledilmiştir: Aişe (r.anha)'nın yanında
namazı bozan hallerden bahsedildi. Köpek, merkep ve kadının erkeğin namazını
bozacağını söylediler. Bunun üzerine Aişe (r.anha) şöyle tepki gösterdi:
"Bizi köpek yerine mi koydunuz! Oysa ben, kıble ile Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem arasında yatağa yan gelmiş yatarken O'nun namaz kıldığını gördüm.
Bazen bir ihtiyacım olurdu. Onun karşısına geçmek hoşuma gitmezdi, bu yüzden
sessizce (yatağın ucundan) sıyrılıp kalkardım."
AÇIKLAMA: (Bir erkeğin başka
bir erkeğin karşısında namaza durması): namaz kılana doğru yönelmek mekruh mu
değil mi? Ya da namaz kılanı oyalayan haller İle oyalamayan haller birbirinden
ayırt edilir mi? Bu başlık,sorulara cevap aramak için konmuştur.
İbn Reşîd şöyle demiştir: "İmam Buharî, ne surette olursa
olsun bir kimsenin namaz kılarken önünde duran bir kadının kendisini, Önünde
bulunan bir erkekten daha fazla meşgul edebileceğini ifade etmek İstemiştir.
Buna rağmen, bu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in namazına zarar vermemiştir.
Çünkü, Allah Resûlu onunla meşgul olmamıştır. O halde, önündeki kadının
kendisini meşgul etmediği kimselerin namazı da, kadının kıble istikametinde
bulunmasından dolayı zarar görmez. Bu hüküm, erkekler hakkında ise evveliyetle
geçerlidir."
باب: الصلاة
خلف النائم.
103. Uyuyanın Arkasında Namaz Kılmak
حدثنا
مسدد قال:
حدثنا يحيى
قال: حدثنا
هشام قال:
حدثني أبي، عن
عائشة قالت:
كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم يصلي
وأنا راقدة،
معترضة على
فراشه، فإذا
أراد أن يوتر
أيقظني
فأوترت.
[-512-] Aişe (r.anha)'dan şöyle nakledilmiştir: "Ben yatağında tam
karşısına gelecek şekilde uyurken Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz
kılardı. Vitir namazını kılmak istediği zaman ise beni uyandırırdı. Sonra ben
de vitrimi kılardım."
AÇIKLAMA: (Uyuyanın Arkasında Namaz Kılmak): Mücahid,
Tavus ve Mâlik uyuyan kimseye karşı namaz kılınmasını mekruh kabul etmişlerdir.
Çünkü yatan kimsenin üzeri açılabilir. Namaz kılanı meşgul edecek bazı yerleri
görülebilir, İmam Buhârî'nin tasarrufundan anlaşıldığına göre, böyle bir
tehlike olmadığı sürece yatan kimseye karşı namaz kılmak mekruh değildir.
باب: التطوع
خلف المرأة.
104. Kadının Arkasında Nafile Namaz Kılmak
حدثنا
عبد الله بن
يوسف قال:
أخبرنا مالك،
عن أبي النضر،
مولى عمر بن
عبيد الله، عن
أبي سلمة بن
عبد الرحمن،
عن عائشة زوج
النبي صلى
الله عليه
وسلم أنها
قالت: كنت
أنام بين يدي
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
ورجلاي في
قبلته، فإذا
سجد غمزني،
فقبضت رجلي،
فإذا قام
بسطتهما،
قالت: والبيوت
يومئذ ليس
فيها مصابيح.
[-513-] Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in eşi, Aİşe'den şöyle
nakledilmiştir: "Allah Resulu (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in önünde
uyurdum. Bu esnada ayaklarımı onun kıblesine doğru uzatırdım. Allah Resulü
secde yapmak İstediği zaman, eliyle beni dürter, ben de ayaklarımı toplardım.
Ayağa kalkınca ise tekrar ayaklarımı uzatırdım."
Hz. Aişe şöyle demiştir: "O dönemde evlerde lamba
yoktu."
AÇIKLAMA: (Kadının Arkasında
Nafile Namaz Kılmak): Hadisin içeriği, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kıldığı namazın nafile olduğunu
göstermektedir. Çünkü Allah Resulü geceleyin evinde namaz kılmıştır. Malum
olduğu üzere O, farz namazları, cemaatle camide kılardı.
Hz. Aişe'nin "O dönemde evlerde lamba yoktu" demesi,
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in onunla meşgul olmadığına işaret eder. Allah
Resulü'nün onun ayaklarını uzattığı yere secde etmek istediği zaman eliyle onu
dürtmesi bu düşüncemize zarar vermez. Nitekim bu durum Ebu Davud'un naklettiği
rivayette açık bir biçimde belirtilmiştir. Kadınların Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'i meşgul etmesi, düşünülemez. Bunun gibi, kadınların kendisini etkilemeyeceğinden
emin olan kimseler, bu şekilde namaz kılabilir.
Önemli
Açıklama: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bu şekilde namaz kılması,
daha önce geçen hadiste belirtilen Hz. Aişe'nin üzerinde bulunduğu yatağa doğru
namaz kılmasından farklıdır. Çünkü Allah Resulü Hz. Âişe yatağın üzerindeyken
namaz kılınca secde etmek için onun ayağını uzattığı yere ihtiyaç duymamıştır.
Ancak Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yatağın kenarında değil de, üzerinde
namaz kıldığı ileri sürülerek söz konusu iki rivayetin anlattığı olayın aynı
olduğu söylenmiştir. Nitekim İsmâîl bu görüşe meyletmişti. Ancak, rivayetlerde
anlatılan olayları birbirinden farklı olarak algılamak daha evladır.
باب: من قال
لا يقطع
الصلاة شيء.
105. Başkası Tarafından Yapılan Bir Fiil, Namaz Kılanın Namazını
Bozmaz, Görüşünde Olanlar
حدثنا
عمر بن حفص
قال: حدثنا
أبي قال:
حدثنا الأعمش
قال: حدثنا
إبراهيم، عن
الأسود، عن
عائشة. قال
الأعمش: وحدثني
مسلم، عن
مسروق، عن
عائشة: ذكر
عندها ما يقطع
الصلاة،
الكلب
والحمار والمرأة،
فقالت:
شبهتمونا
بالحمر
والكلاب، والله،
لقد رأيت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يصلي،
وإني على
السرير، بينه
وبين القبلة
مضطجعة،
فتبدو لي
الحاجة،
فأكره أن
أجلس، فأوذي
النبي صلى
الله عليه
وسلم، فأنسل
من عند رجليه.
[-514-] Aişe (r.anha)'nın yanında namaz kılanın önünden geçen köpek,
merkep ve kadının namazı bozacağından bahsedildi. Bunun üzerine o, şöyle dedi:
"Bizi merkeple köpeğe mi benzettiniz! Allah'a and olsun ki, ben, kıble ile
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem arasında yatakta yatarken, onun bana doğru
namaz kıldığını gördüm. Bazen bir ihtiyacım hasıl olurdu. Ona karşı oturup,
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’i rahatsız etmek istemezdim. Bu yüzden
ayak ucu tarafından yavaşça sıyrılıp yataktan çıkardım."
AÇIKLAMA: (Başkası Tarafından
Yapılan Bir Fiil, Namaz Kılanın Namazını Bozmaz Görüşünde Olanlar): Bu hadisle
amel edip etmeme konusunda âlimler farklı yorumlar yapmışlardır.Tahâvî ve daha
başka âlimlere göre, Ebu Zerr'den nakledilen hadis ile buna benzer diğer
rivayetler, Hz. Âişe hadisi vb. ile neshedilmiştir. Ancak, neshin iki olayın
zamanının bilinmesi ve iki olayı uzlaştırmanın mümkün olmaması durumunda
gerçekleştiği söylenerek bu görüşe itiraz edilmiştir. Zaman bakımından meseleye
baktığımız zaman, olayların tarihinin saptanması imkansızdır. İki olayı
uzlaştırmak ise mümkündür. İmam Şafiî ve diğer âlimler, Ebu Zerr hadisinde
geçen namazı kat' etme ifadesini, namazı bozmak olarak değil de, namazdaki
huşûu azaltmak olarak tevil etmiştir. Nitekim bu rivayetin râvîsinin köpeğin
siyah ile takyid edilmesini sorması ve ona siyah köpeğin şeytan olduğu
şeklinden cevap verilmesi de bunu destekler. Malum olduğu üzere, şeytanın namaz
kılanın önünden geçmesi, namazı bozmaz. Nitekim bu konuda "Sahih-i
Buhârî'de "Namaz için kamet getirildiği zaman şeytan döner gider, kamet
bitince kişi ile nefsi arasına girer." hadisi gelecektir. "Namazda
Bir Şey Yapmak" başlığı altında ise, "Şeytan karşıma çıktı ve bana
saldırdı" hadisi nakledilecektir. Nesâî ise Hz. Aişe'den Allah Resûîü'nün
şöyle dediğini nakletmiştîr: "Onu yakaladım, yere yatırıp boğdum."
Bu hadiste şeytanın Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellemin namazını bozmak için
geldiği söylenemez. Bize göre İmam Müslim'in rivayeti, namazın neden
bozulduğunu açıklamaktadır. Buna göre şeytan, bir ateş parçasını getirip Allah
Resulü'nün yüzüne vurmak istemiştir. Sadece namaz kılanın önünden geçmek ile
onun namazı bozulmaz. Bazılarına göre Ebu Zerr hadisi tercih edilir. Çünkü Hz.
Âişe hadisi ibaha bildirmektedir.
Bu yorumlar, iki hadisin birbirine zıt olduğu esasına dayanır.
Oysa iki rivayeti uzlaştırmak mümkündür. Kısaca bu rivayetler arasında
herhangi bir çelişki yoktur.
Ahmed İbn Hanbel şöyle demiştir: "Namaz kılanın önünden
siyah köpeğin geçmesi, namazı bozar. Merkebin veya kadının geçmesi ise
tartışmalıdır." İbn Dakîki'l-iyd onun bu sözünü şu şekilde izah etmiştir:
"Ahmed İbn Hanbel siyah köpeğin namazı bozduğunu gösteren hadislere aykırı
bir hadis bulamamıştır. Ancak Mina'da merkebinin üzerinde namaz kılanların
önünden geçen İbn Ab-bâs'tan nakledilen hadis, merkebin namazı bozacağına dair
hadisle çelişir. Aynı şekilde bu konuda zikredilen Hz. Aişe hadisi de kadının
namaz kılanın önünden geçmesinin namazı bozacağı hükmü ile çelişir."
(Ona karşı oturup, Allah Resûlü'nü rahatsız etmek istemezdim):
Hadisin bu kısmı, oturan kadının, uyuyan kadından daha fazla namaz kılanın
huşû'unu bozduğuna delil olarak getirilmiştir. Öyle anlaşılıyor ki, namaz
kılanın zihninin dağılması, karşısındakinin hareket edip etmemesine bağlıdır.
Buna göre, namaz kılanın önünden geçmek, daha çok namaz kılanın zihnini
dağıtır. Hz. Aişe (bir rivayette) şöyle demiştir: "Ayağa kalkıp Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in önünden geçmekten hoşlanmazdım. Bu yüzden
sessizce kayarak yataktan ayrılırdım." Anlaşılan o ki, Hz. Âişe, sadece
önünden geçme anında değil, her ne surette olursa olsun, kadının namazı
bozmayacağı görüşündedir.
حدثنا
إسحق قال:
أخبرنا يعقوب
بن إبراهيم
قال: حدثني
ابن أخي ابن
شهاب: أنه
سأل عمه عن
الصلاة
يقطعها شيء؟
فقال: لا يقطعها
شيء، أخبرني
عروة بن
الزبير: أن
عائشة زوج
النبي صلى
الله عليه
وسلم قالت:
لقد كان رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقوم فيصلي من
الليل، وإني
لمعترضة بينه
وبين القبلة،
على فراش أهله.
[-515-] İbn Şihâb amcasına başkasının yaptığı bir fiil yüzünden namazın
bozulup bozulmayacağını sormuş, o da şöyle cevap vermişti: "Haricî hiçbir
şey namazı bozmaz. Urve İbn Zübeyr'in bana haber verdiğine göre Allah
Resûlü'nün eşi Aişe (r.anha) şöyle demiştir: 'Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
gece vakti kalkar namaza dururdu. Bu esnada' ben ise, onunla kıble arasında
birlikte uyuduğumuz yatakta yatardım.
AÇIKLAMA: (İbn Şihâb amcasına
başkasının yaptığı bir fiil yüzünden namazın bozulup bozulmayacağını sormuş)
İbn Şihâb'ın delil olarak kullandığı Hz. Âişe hadisiyle şu şekilde istidlalde
bulunulmuştur: "Kadın namazı bozar" hadisi, kadının geçme, ayakta
durma, oturma ve yatma hallerinin tamamını kapsar. Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in önünde uyuyan Hz, Aişe'ye doğru namaz kılmasının sahih bir yolla bize
nakledilmesi, yatan kadına karşı namaz kılmanın namazı bozacağı hükmünün
neshedildiğini gösterir. Kadının diğer durumlarının namazı bozması da, buna
kıyaslanarak artık namazı bozmayacağı şeklinde anlaşılır."
Ancak bu yorumun kabul edilmesi, kadının yukarıda bahsi geçen
hallerinin birbirine eşit olduğunun İspat edilmesine bağlıdır. Nitekim bu
husustaki tartışmalara daha önce işaret etmiştik. Şayet Hz. Aişe'den
nakledilen hadisin, Ebu Zerr hadisinden sonra varid olduğu ispatlanırsa, bu
durum, sadece kadının namaz kılanın önünde uyumasının namazı bozacağı hükmünün
neshedildiğine delalet eder. Yine de bazıları, buna rağmen bu hadisin delil
olarak kullanılmasına birkaç yönden itiraz etmiştir:
a) Kadının namazı bozması, namaz kılanın zihnini dağıtmasına yol
açacak durumların meydana gelmesinden dolayıdır. Hz. Âişe, o dönemde evlerde
lamba olmadığını ifade etmiştir. Böylece illetin ortadan kalkmasıyla birlikte
ma'lûl da ortadan kalkar. Bir başka ifade ile, namaz kılanın zihnini dağıtacak
durum söz konusu olmayınca, bu durumla ilgili olarak verilmiş hüküm de söz
konusu olmaz.
b) Ebu Zerr hadisinde kadın, mutlak olarak zikredilmiştir. Hz.
Âişe hadisinde ise zevce vasfı ile mukayyed olarak geçmektedir. Bu durumda
mutlak mukay-yede hamledilir ve şöyle denir: Namaz kılanın önünden kadının
geçmesinin namazı bozması, fitneye düşme endişesi yüzünden yabancı kadınlarla
takyit edilmiştir. Eğer namaz kılanın önünden geçen eşi olursa, bu durum namazı
bozmaz. Çünkü eşi, zaten kendisinindir.
c) Hz. Aişe hadisinde anlatılan olay, bir takım ihtimallere
açıktır. Ebu Zerr hadisinde ise, başka bir ihtimal düşünülemez. Çünkü bu hadis,
genei teşrî' sadedinde, yani herkese hitap eden dînî bir hüküm açıklanırken
söylenmiştir. Nitekim İbn Battal bu durumu şu şekilde izah etmiştir:
"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellemin. Hz. Aişe'ye doğru namaz kılması ona
özgü bir durumdur. Çünkü hiç kimse onun gibi nefsine hakim olamaz."
Hanbelî âlimlerinden biri şöyle der: "Ebu Zerr hadisi ile onunla aynı
manayı ifade eden sahih hadisler, sarih olmayan veya sarih olup da sahih
olmayan bir takım rivayetlerle çelişmektedir. Bu durumda, sarih olan Ebu Zerr
hadisi ile amel etmekten vazgeçilemez. Yani çeşitli ihtimallere açık olan Hz.
Aişe hadisi ve onu destekleyen diğer hadislerle amel edilmez. Namaz kılanın
önünden geçen ile kıble ve onun arasında uyuyan kimse arasındaki fark şudur:
Namaz kılanın önünden geçmek haramdır. Uyuyarak ya da başka şekilde onun önünde
durmak ise haram değildir. Buna göre, kadının namaz kılanın önünden geçmesi
namazı bozarken, önünde hareketsiz durması ise namazı bozmaz."